GMTML-AOTML YAYIN İLETİŞİM KULUBU
   
  KULÜBÜMÜZE HOŞGELDİNİZ
  BİRAZDA AVRUPADAN MUHASEBE
 
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR SABRİ BOLAT'IN BÜROSUNDAN MUHASEBE.



Yeminli Mali Müşavir Sabri Bolat bugünkü dersimizde önce hesap planını kullandıkları bilgisayar programı üzerinde gösterdi program bizim Türkiye'de kullandığımız etaw programının benzeri farklı bir windows tabanlı programdı. Bizi ilk şaşırtan hesap planı oldu çünkü bizdeki gibi 900'lü hesaplara kadar değil hesap planı 9999'a kadar devam ediyordu. Açıklamalar yapıldı ve hesap planından bir örnek alındı.

Daha sonra Recklinghausen vergi dairesine bağlı ismini değistirerek yazıyorum müşteri hesapları gizliliği ilkesine uyarak AYHAN Gerüstbau GMBH (Bu bir limited Şirket) bu şirket insaat sirketlerine iskele malzemeleri temin edip  kuran bir şirket bir şirketin kurulabilmesi için en az 25 000 euro sermayesi olması gerekiyor.
Bu şirketin bilançosunu bilgisayar programı ve kağıt üzerinde inceledik, Bilançoda 25 000 sermaye 90 802,66 euro karı olan bir şirketti. Bu kar karsılığı ödenecek vergi 70 000 euro tutarındaydı limited sirketlerde ödenecek kurumlar vergisi oranı % 48 fakat belediye ye da ayrıca verdi ödeniyor ve görüldüğü gibi karın büyük bir bölümü vergi olarak ödeniyor. 

Şirketin Gelir Tablosundaki hesaplar tek tek açıklandı ve tanıtıldı.Bilonçodaki kar ile karsılaştırıldı.2007 yılının ocak ayından başlanarak her ayın mizanı alındı ilk iki ay zarar görünüyordu firma inşaat isleriyle ilgili bir firma olduğu için zararın nedeni mevsim şartalarında kaynaklanıyordu diğer aylarda karlar çok yüksekti 2006 yılında 90000 euro kar eden şirket anlasılan 2007 yılında yaklaşık 270 000 euro kar edecekti. Muhasebe programında bizde olmayan bir özellik hemen dikkatimizi çekmisti o programda mizan  tek tek her ay tek sayfada  görünebiliyordu.Biz yıllık mizan aldığımızda her ayı ayrı ayrı bir tablo halinde göremiyorduk her ayı alabiliyoruz ancak ayrı ayrı sayfalarda.

Muhasebecinin Kendi için tuttuğu gelir gider defterinden örnek istedik yani bizdeki serbest meslek defteri mükellef sayısı oldukça fazlaydı tabi buna bağlı olarak aylık kazancı da bu aylık geliri 163 000 euro civarında fakat bütüm muhasebecilerde olduğu gibi tahsil ettiği 68 000 euro
böyle olunca tabi muhasebecinin mercedes jipi öğrencilerimizin dikkatinden kaçmadı. Ve hayellerine avrupada muhasebeci olmakda otomatik olarak eklendi.


Muhasebe Standartlarının Oluşturulmasına Yönelik Olarak
Almanya'da Yapılan Çalışmalar
Almanya'da kanunlarla getirilmiş detaylı muhasebe düzenlemelerinin
oldukça köklü bir tarihi vardır. Günümüzde ise, düzenlemeler AB çerçevesinde
olmaktadır ve 1985 yılında AB'nin 4,7 ve 8. direktifleri Alman yasalarına
geçirilmiş ve 1 Ocak 1986 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Bu
düzenlemeler Alman yazılı hukukunu ve yazılı olmayan hukuku etkilemiştir.
Son zamanlara kadar, Almanya'da resmi olarak genel kabul görmüş
muhasebe ilkelerini düzenleme yetkisi ve sorumluluğu olan bir kurum
oluşturulmamış; yalnızca, Almanya Muhasebeciler Enstitüsü muhasebe konuları
ve ilgili kanunlar üzerine yorumlar ve açıklamalar yayınlamıştır.
Almanya Muhasebe Standartları Komitesi (Deutsches Rechnungs
Standarde Komitee - DRSC) 1 Mayıs 1988'de yürürlüğe giren bir kanunla
kurulmuş ve bu şekilde bir özel sektör standart oluşturucu kurulunun
oluşturulması öngörülmüştür. DRSC’in kurulmasını müteakip, ilgili Bakanlık ile
aralarında bir anlaşma imzalanmış ve DRSC resmen Almanya'nın muhasebe
MALİYE
standardı oluşturan kuruluşu olarak tanınmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak
1998'de lAS'lerin ilk resmi Almanca çevirisi yapılmıştır .
DRSC, standart oluşturma sürecinde kamuya açık toplantılar yapılması,
standartların taslak halinde yayımlanarak ilgililerden görüş alınması, ilgili
çevrelerin görüşlerinin sürece katılmasıyla danışma komitelerinin kurulmasını
öngörmektedir. Almanya'daki gelişmelerde diğer ülkelerdeki deneyimlerin
ulusal-uluslararası piyasaların ihtiyaçlarının ve muhasebe standartlarında uyum
girişimlerinin yasama yoluyla yapılan düzenlemelerden çok, düzenleyici
kuruluşlar vasıtasıyla yapılmasının daha başarılı olduğunu göstermesi etkili
olmuştur. DRSC'nin standart oluşturma faaliyetleri konsolide finansal tablolar ile
sınırlandırılmış olmasına karşın; muhasebe uygulamalarında muhafazakarlığı
ile tanınan Almanya'da muhasebe standartlarının oluşturulmasında Amerikan
modelinde ve uluslararası uygulamalara paralel, bağımsız bir düzenleyici
kuruluşun gündeme gelmesi, dünyada muhasebe standartlarının
oluşturulmasında hakim olan eğilimin anlaşılması açısından önemlidir.
-ULUSLARASI MUHASEBE STANDARTLARI
Finansal tabloların ve finansal raporlama düzenlerinin uluslar arası düzeyde anlaşır olması ve uyumlu hale gelmesi için bir takım çalışmalar yapılmıştır.Bu çalışmaları yapan kuruluşların başında ULUSLAR ARASI MUHASEBE STANDARTLARI KOMİTESİ (International Standards Committee) IASC gelmektedir.
IASC 1972 yılında Sdney’de toplanan X.Uluslararası Muhasebe Kongresinde kurulmasına yönelik gündeme gelmiş ve 1973 yılında Kanada, Japonya,Meksika,Hollanda,İngiltere,İrlanda Fransa,Almanya ve ABD’deki profesyonel muhasebe kurumları tarafından yapılan anlaşma ile kurulmuştur.Bu komite 2001 yılında IASB (International Accounting Standarts Board) –UMSK adını almıştır.
Kurulun temel amacı 1973 yılında yapılan anlaşmanın 1.paragrafında şu şekilde açıklanmıştır. “Finansal tabloların hazırlanmasında ve sunulmasında dikkate alınması gerekli temel standartları belirleyip ,kamuya açık bir şekilde yayınlamak ve böylece bu tabloların dünya çapında kabul edilme ve dikkate alınma olanağını arttırmak”
Kurulun merkezi Londra’dadır.Dünya üzerinde 113 ülkede 2 milyarı yakın muhasebeciyi temsil eden 155 muhasebe kuruluşu üyesi bulunmaktadır.Ülkemizde TMUD(Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği) 1974 yılında bu kurula üye olan ilk kuruluş olup daha 1994 tarihinde TÜRMOB da bu kurula üye olmuştur.
Kurulun ana hedefleri kuruluş anlaşmasında açıklanmış olup bazıları şunlardır.
-Kamu yararını gözeten ,yüksek kaliteli,kolaylıkla anlaşılabilen ve tüm dünyada uygulanması zorlanabilir nitelikte tek bir standartlar manzumesi geliştirerek,finansal raporların yüksek kalitede,şeffaf ve birbirleri ile karşılaştırılabilir nitelikte olmasını sağlamak ve dünya sermaye pazarlarında işlem yapanlarla diğer kullanıcıların ekonomik kararlar vermesinde kolaylık sağlamak,
-Bu standartların kullanımını ve tam olarak uygulanmasını teşvik etmek
-Ulusal muhasebe standartları ile uluslar arası muhasebe standartlarının birbirine yaklaşmasını sağlamak
-Kurucu ve ortak üyeler Kurul tarafından yayınlanan standartları destekleyeceklerdir.
-Finansal tabloların standartlara uygun olarak düzenlenmesini veya bu tabloların standartlara uymayan kısımlarının açıklanmasını sağlamakve hükümetleri,sermaye piyasalarını ve iş hayatındaki ilişkileri düzenleyen yetkili kuruluşları yayınlanan finansal tabloların bu standartlara uygun olması gerektiği hususunda ikna etmeye çalışmak
-Denetçiler tarafından yapılan denetimlerde,tabloların standartlara uymadığının tespiti halinde bunun denetim raporunda belirtilmesini sağlamak,buna uymayan denetçiler hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını sağlamak
Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC), 31 tanesi halen yürürlükte olan 41 tane uluslararası muhasebe standardı yayınlamıştır. IASC tarafından yayınlanan standartlar aşağıdaki gibidir:
IAS 1- Finansal Tabloların Sunuluşu (Presentation of Financial Statements)
IAS 2- Stoklar (Inventories)
IAS 3- Yürürlükten kalktı, bunun yerini IAS 27 ve IAS 28 aldı.
IAS 4- Geri çekildi, bunun yerini IAS 16, 22 ve 38 aldı.
IAS 5-Yürürlükten kalktı, bunun yerini IAS 1 aldı.
IAS 6.- Yürürlükten kalktı, bunun yerini IAS 15 aldı.
IAS 7- Nakit Akım Tablosu (Cash Flow Statement)
IAS 8- Raporlama Döneminde Net Kar veya Zarar, Muhasebe Politikalarındaki Temel Hatalar ve Değişiklikler ( Net Profit or Loss for the Period, Fundamental Errors and Changes in Accounting Policies)
IAS 9- Yürürlükten kalktı, bunun yerini IAS 38 aldı.
IAS 10- Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar (Events After The Balance Sheet Date)
IAS 11- İnşaat Sözleşmeleri (Construction Contracts)
IAS 12- Gelir Vergilerinin Muhasebesi ( Accounting for Taxes on Income)
IAS 13- Yürürlükten kalktı. Bunun yerini IAS 1 aldı.
IAS 14- Finansal Bilgilerin Bölümlere Göre Raporlanması (Reporting Financial Information by Segment)
IAS 15- Yürürlükten kalktı. Fiyat Artışlarının Etkilerini Yansıtan Bilgiler (Information Reflecting the Effects of Changing Prices)
IAS 16- Gayrimenkul, Tesis ve Ekipman (Property, Plant and Equipment) .
IAS 17- Kiralama İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi (Accounting for Leases)
IAS 18- Gelirler (Revenue)
IAS 19- Personele Sağlanan Haklar (Employee Benefits)
IAS 20- Devlet Bağışlarının Muhasebesi ve Yardımlarının Açıklanması (Accounting for Government Grants and Disclosure of Government Assistance)
IAS 21- Yabancı Para Kurlarındaki Değişikliklerin Etkileri (The Effects of Changes in Foreign Exchange Rates)
IAS 22- Yürürlükten kalktı, yerini IFRC 3 aldı. İşletme Birleşmeleri (Business Combination)
IAS 23- Borçlanma Maliyetleri (Borrowing Costs)
IAS 24- İlgili Taraf Açıklamaları (Related Party Disclosures)
IAS 25- Yürürlükten kalktı. Bunun yerini IAS 40 aldı.
IAS 26- Fayda Esaslı Emeklilik Planlarının Muhasebesi ve Raporlaması (Accounting and Reporting by Retirement Benefit Plans)
IAS 27- Konsolide Finansal Tablolar ve Bağlı Ortaklıklardaki Yatırımların Muhasebeleştirilmesi (Consolidated Financial Statements and Accounting for Investments in Subsidiaries)
IAS 28- İştiraklerdeki Yatırımların Muhasebeleştirilmesi (Accounting for Investments in Associates)
IAS 29- Hiperenflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama ( Financial Reporting in Hyperinflationary Economics)
IAS 30- Banka ve Benzeri Finans Kuruluşlarının Finansal Tablolarındaki Açıklamalar (Disclosures in the Financial Statements of Banks and Similar Financial Institutions)
IAS 31- İş Ortaklıklarmdaki Katılım Paylarının Finansal Raporlaması (Financial Reporting of Interests in Joint Ventures)
IAS 32- Finansal Enstrümanlar: Açıklamalar ve Sunuş (Financial Instruments: Disclosures and Presentation)
IAS 33- Hisse Başına Kar Payı (Earnings Per Share)
IAS 34- Ara Dönemlerde Finansal Raporlama (Interim Financial Reporting)
IAS 35- Yürürlükten kalktı, yerini IFRC 5 aldı. Durdurulan Faaliyetler (Discontinuing Operations)
IAS 36- Varlıklarda Değer Düşüklüğü (Impairments of Assets)
IAS 37- Karşılıklar, Şarta Bağlı Borçlar ve Şarta Bağlı Varlıklar (Provisions, Contingent Liabilities and Contingent Assets)
IAS 38- Maddi Olmayan Duran Varlıklar (Intangible Assets)
IAS 39- Finansal Enstrümanlar: Kayda Alma ve Değerleme (Financial Instruments: Recognition and Measurement)
IAS 40- Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller (Investments Property)
IAS 41- Tarım (Agriculture)
Avrupa Birliğine üye ülkeler kullandıkları bu standartları üye olacak ülkelere de uygulamaya çalışmaktadır.Bu konuda bir çok çalışmalar ve toplantılar yapılmaktadır.AB üye ülkelerin finansal tabloları ile üye olacak ülkelerin finansal tabloların aynı tarzda olması şeffaf ve anlaşılır olması gerekecektir.
Sonuç olarak AB üye olacak ülkelerde uluslar arası muhasebe standartlarının uygulanmasını zorunlu hale getirecektir.Bu durum ülkemizde bağımsız denetim şirketlerinin sayısı artacak,mali düzenlemeler gelecektir.Ülkemizde geçerli olan SM,SMMM,ve YMM ünvanları yeni düzenlemelere tabi olacak ve kalitesi dahada artacaktır.Sadece ülkemizde olan tek muhasebeciyle 100-150 mükellefin takibi yeni düzenlemeler ile sınırlama getirilecek,şirketleşmenin önü açılacaktır.Uluslararası muhasebe standartları her ne şekilde olursa olsun dağınık olan muhasebe sistemimize bir toparlanma getirecek denetim mekanizmasının çalışmasını sağlayacak ve hiç birşey eskisi gibi olmayacaktır.Bizlere düşen yeni sisteme adepte olmak,kendimizi yetiştirmek ve denetimden, kontrolden hiçbir zaman vazgeçmemektir.Felsefemiz “DENETLEKİ DENETLENDİĞİNDE ZOR DURAMA DÜŞME”olacaktır.
 
B. Muhasebe Standartlarının Oluşturulmasına Yönelik Olarak
Türkiye'de Yapılan Çalışmalar
Türkiye'de muhasebe standartlarının gelişimi devlet öncülüğünde
gerçekleşmiş, ekonomik ve siyasi olarak ilişkilerimizin yoğun olduğu ülkeler
örnek alınarak aktarılan yasalar ile bu ülke uygulamalarının etkileri görülmüştür.
Muhasebe uygulamalarında önce Fransız mevzuatı ve yayınlarının daha sonra
da Alman mevzuatı ve yayınlarının etkisi olmuş, 1950 yılından sonra ABD ile
olan ilişkilerin ekonomik ve kültürel alanda gelişmesiyle Amerikan sisteminin
etkisinde kalınmış ve 1987 sonrası AB'ne tam üyelik başvurusunda bulunulması
ile AB düzenlemelerinin ve son zamanlarda da Uluslararası Muhasebe
Standartlarının etkisinde kalınmıştır.
Türkiye'de muhasebe uygulamalarını genelde Türk Ticaret Kanunu ile
Vergi Usul Kanunu'ndaki hükümlerin yönlendirdiğini, ancak bu konulardaki
hükümlerin ihtiyaca cevap vermediği durumlarda, yasal statüye sahip olan bazı
kuruluşların kendi yetki alanlarına giren işletmeler için, yönlendirici çalışmalar
yaptığı gözlenmektedir.
 
 
SONUÇ
 
Ülkelerin muhasebe standartları ve standartların belirlenmesine ilişkin
yapılanmaları bazı farklılıklar taşımaktadır. Bu farklılıklar, hukuki ve mali
sistemin yapısı, işletmelerin ortaklık yapısı ve buna bağlı olarak finansman
yöntemleri, muhasebe mesleğinin gelişim düzeyi, muhasebe bilgilerinin
kullanıcılarının eğitim ve gelişmişlik düzeyi gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır.
Ancak, son yıllarda yapılan çalışmalar, ülkeler-birlikler arasındaki muhasebe
standardı farklılıklarını ülkelerin kendi uygulamalarında yapacakları
değişikliklerle uluslar arası muhasebe standartları ile uyumlandırarak azaltmak
yönündedir.
Türkiyede mevcut çoklu! standart sistemine yukarıda değinmiştik. Söz
konusu standartlar incelendiğinde, uluslar arası muhasebe standartlarına en
yakın uygulamanın SPK Seri :XI, No: 25 Tebliğiyle açıklanan muhasebe
standartları ile belirlendiği görülmektedir. Hatta öyleki bazı küçük farklılıkların
dışında bu standartlar uluslar arası muhasebe standartların adeta çevirisi
durumundadır. Dünyada bu konuda cereyan eden eğilimler de gözönüne
alındığında; bir an evvel çoklu standart uygulamasından vazgeçilmeli, mevcut
standartlar uluslar arası muhasebe standartlarına uyum dereceleri de dikkate
alınarak birleştirilip tek bir muhasebe standartları sistemi olarak açıklanmalı, bu
konuda tek yetkili otorite olarak da Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu ilan
edilmelidir. Böylece hem muhasebeciler-uygulayıcılar-öğrenciler açısından
standartlar arasındaki farklılıkları anlamak bir uzmanlık işi olmaktan çıkmış, hem
de işletmeler herkes için ayrı muhasebe standardına göre mali tablo
düzenlemek maliyetinden kurtulmuş olacaklardır.
 TEK DÜZEN HESAP PLANI NERDEN GELMİS?

Tek düzen hesap plani ondalikli sisteme göre düzenlenmis bir plandir. Ondalik Sistem öncelikle Ingiliz kütüphaneci Dewey tarafindan gelistirilmis ve kütüphanecilik alaninda uygulanmistir. Daha sonra Alman isletme bilimcisi Eugen Scmalenbach tarafindan muhasebe alanina uygulanmis ve bir muhasebe hesap plani hazirlanmistir. Ondalikli sisteme göre hazirlanmis muhasebe planinin Türkiye'ye gelisi ise gene bir Alman isletme bilimcisi tarafindan olmus; öncelikle kamuya ait iktisadi kuruluslarda uygulanmistir. Tek düzen hesap planinda yer alan hesaplar Bakanlikça belirlenmis, sekiz ve sifir kodlu iki bölümü kullanicinin özel gerekleri ve yönetim muhasebesi uygulamalari için serbest birakilmistir. 1-2-3-4-5 nolu hesaplar bilanço hesaplari, 6 nolu hesaplar gelir tablosu hesaplari, 7 nolu hesaplar maliyet hesaplari, 9 nolu hesaplar nazim hesaplar seklinde ayrilmistir.

• Dönen varliklar
• Duran varliklar
• Kisa vadeli yabanci kaynaklar
• Uzun vadeli yabanci kaynaklar
• Öz kaynaklar
• Gelir tablosu hesaplari
• Maliyet hesaplari
• (kullanici istegine birakilmis)
• Nazim hesaplar

Dönem içerisinde bilanço hesaplari ile gelir hesaplarina kayit yapmak için izin verilmis iken, gider hesaplarinin kullanimi yasaklanmis giderlerin öncelikle maliyet hesaplarina ve geçici hesaplara 7/A veya 7/B seçeneklerine kayit edilmesi zorunlu tutulmustur. Dönem sonlarinda yansitma hesaplari kullanilarak kalanlarin gelir tablosu hesaplarina aktarilmasi istenmistir. Bu isleyis sistemide hesap planinin uygulanmasini zorlastirmakla beraber yanlisliklara sebep olmakla birlikte is yükünü gereksiz yere artirmistir. Iyi bir hesap plani açik ve kolay anlasilir; bölümler arasi geçislere izin vermelidir.
Tek düzen hesap plani uygulamasinda yillardir sorunsuzca kullanilan çift yönlü/çift kayit sistemi uygulanmaktadir. Bu kayit sisteminde günlük (yevmiye), büyük (kebir) defter sistemleri kullanilmaktadir. Günlük defter, herkesçe bilindigi gibi islemlerin tarih sirasina göre, maddeler halinde kayit edildigi ve belirli zaman parçalarinda ne gibi islemlerin gerçeklestirildigi sorularinin cevaplarinin alindigi; büyük defter ise, islemlerin konular itibariyle siniflandirildigi, hangi alanlarda islemlerin gerçeklestirildigini ortaya koyan bir kayit ortamidir.

Tek Düzen Muhasebe Sisteminde söz konusu olaylar

• Muhasebenin temel kavramlari
• Muhasebe politikalarinin açiklanmasi,
• Mali tablolar ilkeleri,
• Mali tablolarin düzenlenmesi ve sunulmasi,
• Tekdüzen hesap çerçevesi, hesap plani ve isleyisi
bölümlerinden ibarettir.

Almanya

ca- Gelir Vergisi Oranları ve Tarifesi

Bir çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Almanya Vergi Sistemi de kişinin ikamet ettiği yeri temel olarak almaktadır. Almanya’da tüm yerleşik kişiler her takvim yılı için bir beyanname vermek zorundadır.

Aşağıdaki tabloda bekar mükellefler ve evli çiftler için gelir vergisi oranları ve tarife gösterilmektedir. Mevzuata göre çiftler ayrı ayrı ya da birlikte beyanda bulunabilmekteyken, çocuklar hangi yaşta olursa olsunlar ailelerinden bağımsız olarak bildirimde bulunmak zorundadırlar.

 

Bekarlar için
(Kaynak: German Embassy Press Department; “Taxation Fact Sheet 2004 I. Introduction to German Income Tax”, www.german-embassy.org.uk/Uk-German_Tax.pdf)
Evliler için
(Kaynak: German Embassy Press Department; “Taxation Fact Sheet 2004 I. Introduction to German Income Tax”, www.german-embassy.org.uk/Uk-German_Tax.pdf)

Görüldüğü üzere Almanya’da vergi yüzdeleri belirli oranla artar. Uygulanacak vergi oranları gelir seviyesine ve mükelleflerin medeni durumlarına bağlı olarak değişir.
Gelir vergisi mükellefleri ayrıca Dayanışma Vergisi (solidarity tax) adı altında % 5,5 oranında bir ilave vergi ödemektedirler. İki vergi oranları bir arada ele alındığında ortalama vergi oranları yükselmektedir.

Mükelleflerin medeni durumundan kaynaklanan farklılıklar dikkate alınarak bekar mükellefler için 7.664 Euro ve evli mükellefler için 15.329 Euro’luk gelir % 0 oranıyla vergi dışı bırakılmıştır. Toplanan gelir vergisinin % 42,5’i Federal Hükümete, % 42,5’i eyalet hükümetlerine ve %15’lik kısmına da belediyelere aktarılır [14].

cb- Kurumlar Vergisi Oranları ve Tarifesi

Almanya’da yerleşik olsun ya da olmasın tüm ticari kurumlar kâr dağıtımı yapılıp yapılmadığı dikkate alınmaksızın kurum kârı üzerinden % 25 oranında kurumlar vergisine ve % 5.5 oranında ise Dayanışma Vergisi’ne tabidirler. Buna belediyelerce tahsil edilen mahalli bir vergi de (Municipal Trade Tax) dahil edildiğinde şirketlerin kurum kazancı üzerinden ödedikleri verginin oranı % 37,5 ila % 42,5 arasında değişmektedir. Kâr payı dağıtımı söz konusu olduğunda ayrıca % 20 oranında bir stopaj ve % 5,5 oranında bir Dayanışma Harcı ödenmesi söz konusudur. Ödenen stopaj ise Almanya’da yerleşik kişi ve şirketlerin vergilerinden indirilebilmektedir.[15]

cc- Katma Değer Vergisi Oranları ve Tarifesi

Almanya’da Avrupa Birliği KDV sisteminin bir üyesi olarak Almanya içinde üretilip tüketilen çoğu mal ve hizmetlere % 16 oranında KDV uygulanmaktadır. Ancak bazı zorunlu mal ve hizmetlerde bu oran % 7’dir (Düşük oranın uygulandığı bazı mallar ve hizmetler şunlardır; kitap, gıda, gazete, belirli kültürel faaliyetler, muaf değilse vakıf işleri, gemiyle yolculuk ve mahalli kamusal transport). Almanya’da sıfır oranlı KDV uygulaması genelde söz konusu değildir, ancak AB dışındaki ülkelere yapılan mal ve hizmet ihracatında KDV sıfır oranlı uygulanmaktadır [16] .

Almanya’da KDV hasılatının %52,2’sinden federal hükümet, % 45,7’sinden eyalet hükümetleri, %2,1’inden de belediyeler yararlanmaktadır.
 
 

İSKOÇ TİYATROSU

İki İskoçyalı kasabada bir tiyatro açmışlar, fakat İskoçlar malum çok cimri, kimse para vermek istemediğinden hergün sıfır çekiyorlarmış. Bakmışlar olacak gibi değil, düşünmüşler “ne yapalım ne edelim” diye. En sonunda birinin aklına bir fikir gelmiş. 
Ertesi gün her tarafa ilanlar asılıyor; 

“Cumartesi günü tiyatromuza giriş bedavadır.”

Kasaba halkı bedavayı bulmuş, kaçırır mı! Cumartesi günü tiyatro dolmuş, bizimkiler mükemmel bir oyun sergiliyorlar. Herkes 
ayakta alkışlıyor. Oyun bittikten sonra kasaba halkı çıkışa doğru yönelmiş ama ne görsünler? Kapılar kilitli ve şu yazı yazıyor; 

“Çıkış 10 Sterlin” 


 

 
Geleceği satın alabilecek tek şey bugündür.
Samuel Johnson

___AB ÜLKELERİN DE KDV ORANLARI NE KADAR BİLİYORMUSUNUZ?

AB ülkelerine baktığımızda KDV genel oranları şöyledir: Almanya yüzde 19, Fransa yüzde 19.6, Hollanda yüzde 19, ingiltere yüzde 17.5, irlanda yüzde 21, ispanya yüzde 16, italya yüzde 20, Portekiz yüzde 17. Gelişmekte olan ülkelerde ise KDV oranlarının daha yüksek olduğu görülüyor: Çek Cumhuriyeti yüzde 22, Macaristan yüzde 25, Polonya yüzde 22, Bulgaristan yüzde 20'dir.

________________________________

 ALMANYADA MESLEKİ EĞİTİME VERİLEN ÖNEM
2. Dünya savaşından sonra Almanya kalkınmasının ana dinamiklerinden birisi mesleki eğitime verilen önemdir. “İkili meslek eğitimi Alman eğitim sisteminin ana ekseni ve ülke kalkınmasının temel noktasıdır” . 
 
Sanayicinin ihtiyaç duyduğu kalifiye elemanı bulmanın en iyi yolu onu bizzat OSB ortamında mesleki açıdan eğitmektir. Almanya gibi batılı ülkeler bu gerçeği daha 2. dünya savaşı sonrasında hemen farketmişler ve uygulamaya koymuşlardır. Mesleki eğitim, potansiel işgücünün iş bulma şansını arttırdığı gibi, Sanayici açısından da personel güvencesi ve nitelikli üretimin yolunu açar. Dual eğitim modelindeki bir eğitim kurumunda eğitim görüp, bir sanayi kuruluşunda yarım gün çalışan bir kişi o sanayi sektörünü ve tesisi, üretim aşamalarını çok iyi tanırken; sanayici de bölgede yeterince nitelikli kalifiye eleman olmasını garantiler.
 
  Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı! copyrigt 2007 gmtml  
 
BiZiM SESiMiZ BİZİM EMEGiMiZ Hazırlayan:Y.Yıldız Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol